KAPSAYICI ABE PROGRAMI UYGULAMALARINA ÖRNEK

Merhaba sevgili ABE ailesi,

Amgen Biyoteknoloji Deneyimi (Amgen Biotech Experience, ABE) Programı ile tanışmam ve bu projenin gönüllü öğretmeni olmam, 2016 yılında başladı. Program kapsamında, Türkiye’de ilköğretim ve ortaöğretim kademesinden (yaş, bilişsel düzey, aile, sosyal çevre, kültürel yapı, sosyoekonomik durum, vb) pek çok farklı öğrenci ile çalışma ve ABE uygulamalarını yaşama ve yaşatma fırsatı yakaladım.

Sizlere, ABE Programı’nı uyguladığım Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) öğrencileriyle ilgili deneyimlerimden söz etmek istiyorum. BEP öğrencileri, zihinsel, gelişimsel veya bedensel farklılıklarından dolayı özel eğitim ihtiyacı olan bireylerden meydana gelmektedir. Türkiye’de BEPli öğrencilere onların gelişim özellikleri, ihtiyaç, ilgi, yetenekleri ve eğitsel performansları doğrultusunda sınıf içinde veya dışında bireysel eğitim programları hazırlanır ve uygulanır. Sınıflardaki BEP öğrencileri; genellikle sınıf içerisinde düşüncelerini ifade etme, içsel motivasyon ve dikkate sahip olma ve sürdürme, sosyalleşme, akranları ile sürekli ve derin bağlar kurma noktalarında  güçlük yaşayabilmektedir. Bir öğretmen olarak eğitimde fırsat eşitliğini desteklemek için bu öğrencilerimi ABE uygulamalarına dâhil ettim. ABE uygulamalarım, eğitim-öğretim faaliyetleri  içerisinde BEP öğrencileri ile ilgili yaygın olarak deneyimlenebilen süreçlerin  aslında değişebileceğini gösterdi.

Dersler sırasında öğrencilerime ABE Programı’ndan bahsettim ve programa katılmak isteyip istemeyeceklerini sordum. Öğrenciler, programın onlar için farklı bir deneyim olacağını, daha önceki eğitim hayatlarında laboratuvar çalışması yapmadıklarını söylediler. ABE uygulamaları boyunca grup çalışmaları kapsamında diğer öğrenci arkadaşlarıyla birlikte biyoteknoloji laboratuvarlarını deneyimlediler. Bu öğrencileri, kendi aralarında grup oluşturmak yerine diğer öğrencilerle birlikte çalışmalarını teşvik ettim. Grup çalışmaları boyunca öğrencilerin gruptaki uyumlarını, motivasyonlarını ve yeterlilik düzeylerini gözlemledim. Uygulamada zorluk yaşamaları halinde grup içerisindeki arkadaşlarıyla zorluk yaşadıkları hususları birlikte tekrar etmelerini sağlayarak akran öğrenmesini destekledim. Bazen arkadaşları bu öğrencilere yardım ederken bazen bu öğrencilerin arkadaşlarına yardım ettiklerini gözlemledim. ABE Programı uygulamalarım boyunca normal öğrenme düzeyine sahip öğrencilerime kıyasla BEP öğrencilerinin daha iyi bir motivasyona sahip olduğunu gözlemledim. Laboratuvar uygulamalarında, hedeflenen  becerileri (örneğin mikropipetle sıvı çekme ve boşaltma, agaroz jele boya çözeltilerini yükleme) büyük çoğunlukla gerçekleştirdiler. Bütün öğrenciler gibi mikropipetin durma noktasını hissetme konusunda biraz zorluk yaşadılar. Uygulama sırasında gruplardaki arkadaşlarıyla kaynaştılar. Mikropipet uygulamasında bazen sınıf arkadaşlarına rehberlik ettiklerine de tanık oldum. Uygulamaları gayet ciddi ve disiplinli bir şekilde takip ettiler. Bu öğrenciler derslerde sıklıkla sıkılabilen, motivasyonlarını sürdürmekte güçlük yaşayan, bir süre sonra dersten uzaklaşıp kendi hayal dünyalarına dalan veya zaman zaman öğretmenin günlük ders planını izlemesini sekteye uğratabilecek davranışlar sergileyen öğrenciler olarak gözlemlenebilirler. Ancak ABE uygulamalarında bu durumların hiçbirini yaşamadım. Uygulamaların başından sonuna kadar bu öğrencilerde herhangi bir motivasyon kaybı gözlemlemedim. Uygulama sürecinde fotoğraflar çekilirken diğer arkadaşlarıyla birlikte aynı karede olmak konusunda kameradan kaçmadılar; aksine çok istekliydiler. ABE Programının bir parçası olmaktan mutluydular. Kendilerinin laboratuvar deneyiminin ve etkinliklerin bir parçası olmalarından memnundular. Heyecanları ve  gururları  mimik ve jestlerinden okunuyordu.

ABE uygulamaları bittikten sonra BEPli öğrencilerin özel eğitim ihtiyaçlarına destek olmak amacıyla oluşturulmuş eğitim ortamları olarak tanımlanan Destek Eğitim Odası’nda süreci öğrencilerimle birlikte sözlü olarak değerlendirdik. Bu öğrencilerim daha önce böyle bir laboratuvar ortamında bulunmadıklarını paylaştılar. Laboratuvar boyunca sadece öğretmenlerini izlemediklerini aynı zamanda deneyleri kendileri yaparak işin içinde olduklarını belirttiler. Uygulamalar sonrasında, gelecek yıllarda da ABE Programına katılım sağlayıp sağlamayacaklarını sordular ve projenin devamında da yer almak istediklerini belirttiler. Bununla birlikte, öğrenciler süreç boyunca çok mutlu olduklarını, değerli, çok farklı ve özel hissettiklerini paylaştılar.

Bir eğitimci olarak ABE Programının bu öğrencilerin özellikle duyuşsal öğrenmelerine katkısının büyük olduğunu gözlemlemekte ve düşünmekteyim. ABE Programı, BEP öğrencileri dâhil olmak üzere farklı geçmişlere sahip tüm öğrenciler için olumlu yaşantılar sunmaktadır. ABE Programına dâhil olmak sadece öğrencilerime değil, gönüllü öğretmen olarak bana da akademik ve pedagojik açıdan çok farklı deneyimler yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor.

Gülhan Güçlü

Biyoloji Öğretmeni

İzmit Yıldırım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi